DOST ACI SÖYLEMELİ Zaman zaman, dostlarımıza çok fenalık ediyoruz. Nasıl ediyoruz bu fenalıkları biliyor musunuz? Onların kötü olduğunu bildiğimiz hareketlerini desteklesek veya desteklemesek bile, bu türlü hareketleri karşısında susmak suretiyle. Üstelik, aslında bir nevi ahlaksızlık olan bu davranışımızı; yiğitlik, insanlık, değerbilirlik namı altında süsleyerek iyi bir şey yaparmış gibi yapıyoruz.
“Adam doğru yolda değil, bunu biliyorum. Ama sesimi çıkaramam ki!.. Şu kadar senelik dostum bu adam benim!” Yahut şöyle bir muhakeme: “Görüyorum, düpedüz yanlış yolda. Hatta yaptığı edepsizlik. Ama hayatta bana öyle iyilik etmiştir ki şimdi onun üzerine yürümek bana düşmez...” Veyahut şu tarzda bir düşünce: Bir kere yanlış yola girdi. Şimdi, oradan çıkacağım diye yapmadığını bırakmıyor. İkaz edeceğim ama düşünüyorum: Bu adam, öğrencim (yahut öğretmenim) benim! Ağzımı açamam ki!.. Fark etmiyoruz ki dostlarımıza, öğrencilerimize, öğretmenlerimize; kötü, yanlış, aykırı hareketleri karşısında takındığımız bu koruyucu tavırlar, insanlık, değerbilirlik değil, basbayağı ihanettir, alçaklıktır.
İyi bir dosta düşen vazife, sevdiği insanı korumak, onu uyandırmak, onu yanlış yola giderken görürse kolundan tutup çevirmektir. Uçuruma doğru giden çocuğumuz için “Çocuğumdur, istediği yere gitsin, ben karşısına çıkmayayım!” diyor musunuz? Tam tersine “Ne yapıyorsun?” diyerek onu durdurmayı nasıl bir babalık vazifesi sayıyorsunuz, çok sevdiğiniz dostlarınız, öğrencileriniz, öğretmenleriniz, fikir arkadaşlarınız da yanlış yollara giderlerse önlerine çıkmak sizin insanlık vazifenizdir. Bunu yapmazsanız, onlara iyilik değil, kötülük etmiş olursunuz.
Ne yazık ki bizim memleketimizde görülen birçok kötülük, hep arkadaşın arkadaşı koruması, fena yollara dökülenlerin en yakınlarında bulunanlar tarafından sertçe uyarılmaması yüzünden olmaktadır. Fikir arkadaşlarımız bir hata yaparsa “Bizdendir!” diyerek sesimizi çıkarmıyoruz. Bu tutumumuzla, dostumuzu içinden çıkaramayacağı bataklıklara doğru sürüklemiş oluyoruz. Hâlbuki biz; dostlarımızı, onların kızmaları, gücenmeleri pahasına çekip çevirmesini bilseydik, hiçbir kötülük yeşerip dal budak salmak imkânını bulamamış olacaktı. Hatalara düşmüş dostlarımızın karşısına aslanlar gibi çıkıp “Dur!” demesini öğrendiğimiz zaman, birçok kötülükleri önlemek mümkün olabilir. İnsanlık namı altında benimsediğimiz ters yol ise bizi en sevdiğimiz insanların uçuruma yuvarlanmalarına göz yummuş, hatta onları o yola doğru itmiş duruma sokar. Bundan vicdan azabı duymamak mümkün değildir. Ama ne çare ki vaktinde yapılmamış müdahalelerin sebep olduğu vicdan azapları, içimizdeki lekeyi silip süpüremez. Son pişmanlığın fayda vermediği bunun için söylenmiştir. Dürüst adam, dürüstlüğü en yakınlarına karşı dahi müdafaa edebilen adamdır.
ADMİN:MUSTAFA KARA
Şevket RADO Aile Sohbetler
7. SINIF TÜRKÇE MERAM YAYINLARI DOST ACI SÖYLEMELİ DİNLEME METNİ
Hiç yorum yok: